Goğüs ( Toraks ) ve Karın ( Batın ) içi organlar, solunum hareketleri ile yer değiştiren organlardır, bu bölgelerin tomografik tetkikleri esnasında görüntülerin net olarak alınabilmeleri için hasta nefesini tutar; ancak bu nefes tutma işlemi her defasında aynı derinlikte olmayabilir ayrıca hasta her zaman cihaz ( klasik tomografi ) ile uyumlu bir şekilde nefes tutma işlemini yapamıyabilir.
Böyle olunca hastanın nefes alma derinliğine bağlı olarak alınan kesitlerde; ( Yukarıdaki resimde görüldüğü gibi ) resmin sağında olan kesit soldakinin devamı olmayıp yuvarlak beyaz renkte olan akciğer lezyonu hastanın düzenli nefes almaması nedeniyle atlanmıştır. Dolayısıyla alınan bir sonraki kesit gerçekte bir önceki akciğer alanının devamı olmayabilir ve orada bir lezyon varsa klasik tomografi yöntemi ile bu atlanmış olur.
Halbuki “Spiral Yöntemde” Örn. akciğer taranıyorsa hasta derin bir nefes alır, nefesini tutar; yeniden nefes alma durumuna geçmeden, cihaz 15 saniye içerisinde çok hızlı bir şekilde tetkiki tamamlar. Akciğer bütünüyle tarandığı için kesit atlaması söz konusu değildir. Klasik Tomografiye göre bir çok avantajı olan Spiral Tomografinin özellikle Toraks ve Batın taramalarında teşhis açısından değeri tartışılmaz.